Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Dr. Mehmet ŞAHİN
Köşe Yazarı
Dr. Mehmet ŞAHİN
 

Vicdan Eğitilir mi?

İnsanoğlu yaratılıştan Boş Levha (Tabula Rasa) değildir. Mükemmeliğe ulaşacak donanımla gelmiştir dünyaya. Herşeyden önce potansiyeli vardır erdemli yaşamak için. Ve potansiyeli vardır sefil yaşamak için. Bu nedenle engüzel biçimde yaratılan insanın sefillerin sefili olma potansiyeli de vardır. Bir başka ifade ile insan potansyel olarak hem melek olma hem de şeytan olma uç noktalarına ulaşacak potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirmesi veya uygulamaya konularak insanın erdemli yaşam sürmesi nasıl sağlanacak? Bu noktada eğitim devreye girmektedir. İnsanoğlu dünyaya gelir gelmez çevresinde olup bitenleri gözlemlemeye başlar. Bu gözlemleme anlama ve anlamlandırma çabasıdır. Buna kısaca öğrenme denir. Öyle ise öğrenme anlama ve anlamlandırma demektir. Bunun için gerekli olan ve yaratılışta donanım olarak sağlanan araçlardan birisi akıldır. İnsanın duygularına hâkim olma gücü akıl ile açıklanmaktadır. Canlılar arasında yalnız insanda bulunan bu anlamdaki akıl, insanın en yetkin vasfıdır. İnsanın akılı devreye sokarak hayatı veya çevresinde olup bitenleri anlamlandırma çabası düşünme eylemidir. Aslında düşünmek bir insan eylemdiri ve bizim kültürümüzde ibadetle mukayase edilerek değer biçilir. Düşünme eylemi insan olmanın bir gereğidir. İyi ile kötü arasındaki ayrımı akıl yoluyla yapmak mümkün müdür? Akıl tek başına insan eylemlerinin doğru veya erdemli olmasına yetmez. Bunun için gerekli olan bir diğer araç vicdandır. Vicdan da tıpkı akıl gibi potansiyel olarak insanla birlikte gelen bir donanımdır. Belki de akılı doğruya yönlendiren şaşmaz terazidir. Her insanda var olan bu terazi kültürümüzde yaratıcının insandaki temsilcisi veya sesi olarak görülmektedir. İnsanda yaratılıştan gelen bir donanım olan vicdan insanı erdemli olmaya götüren insanın içindeki ahlâkî otoritedir. Bu otorite ahlâkî değerler ve eylemler hakkında hüküm verir ve yargılama yapar. Bir başka ifade ile vicdan, insanda yaratılışı gereği var olan iyiyi ve kötüyü ayırt etme yeteneğidir. Vicdan, niyet ve eylemler üzerindeki etkisi ile düşünme kabiliyetinin gelişmesine ve dinî duyarlılığın güçlenmesine yol açar. Vicdan, bireyin iç dünyasında sorgulayıcı ve yargılayıcı bir güç olarak bireyi doğru yola götürür. İnsanın vicdanlı olması onun fıtratı ile ilişkilendirilmektedir. Fıtratı bozulmamış bir insan, iyi ve doğru davranışlarından dolayı mutluluk ve huzuru bulur. Fıtratı bozulmuş bir insan, vicdanı devrede olmadığı için, kötü veya vicdansız davranışlarından dolayı üzüntü, suçluluk ve pişmanlık içinde yaşam sürdürür. Bu durumda vicdan, kişinin davranışlarında tutarlı olmasını, kendi kendini denetlemesini sağlayan bir otorite olarak görev yapar. İnsanlık tarihi vicdanı insanlık kültürü içinde çok değerli ve gerekli görmüştür. Günümüzde pozitivist yaklaşımla ölçülemese de insanlık, vicdan, merhamet gibi insana dair üstün nitelikler aranır olmuştur. Mevcut eğitim sistemleri içinde yer bulamayan bu kavramlar insanlık kültürü içinde derinden devam etmektedir. İnsanlığın maruz kaldığı felaketlerde ortaya çıkan bu yüce değerler adeta eğitim sistemlerine rağmen gizli bir örgüt gibi çalışmasına ve eylemlerine devam etmektedir. Vicdan ile ilgili tespitler insanlık kültürünün günümüze bakışını ortaya koymaktadır: Çıkar konuşunca, vicdan susar. Temiz bir vicdandan daha yumuşak bir yastık yoktur. Vicdan azabı korkunç bir duygu. Beklemek ise ondan daha korkunç. Vicdanınızı bahanelerle rahatlatamazsınız.
Ekleme Tarihi: 30 April 2025 - Wednesday
Dr. Mehmet ŞAHİN

Vicdan Eğitilir mi?

İnsanoğlu yaratılıştan Boş Levha (Tabula Rasa) değildir. Mükemmeliğe ulaşacak donanımla gelmiştir dünyaya. Herşeyden önce potansiyeli vardır erdemli yaşamak için. Ve potansiyeli vardır sefil yaşamak için. Bu nedenle engüzel biçimde yaratılan insanın sefillerin sefili olma potansiyeli de vardır. Bir başka ifade ile insan potansyel olarak hem melek olma hem de şeytan olma uç noktalarına ulaşacak potansiyele sahiptir.

Bu potansiyelin değerlendirmesi veya uygulamaya konularak insanın erdemli yaşam sürmesi nasıl sağlanacak?

Bu noktada eğitim devreye girmektedir. İnsanoğlu dünyaya gelir gelmez çevresinde olup bitenleri gözlemlemeye başlar. Bu gözlemleme anlama ve anlamlandırma çabasıdır. Buna kısaca öğrenme denir.

Öyle ise öğrenme anlama ve anlamlandırma demektir. Bunun için gerekli olan ve yaratılışta donanım olarak sağlanan araçlardan birisi akıldır. İnsanın duygularına hâkim olma gücü akıl ile açıklanmaktadır. Canlılar arasında yalnız insanda bulunan bu anlamdaki akıl, insanın en yetkin vasfıdır. İnsanın akılı devreye sokarak hayatı veya çevresinde olup bitenleri anlamlandırma çabası düşünme eylemidir. Aslında düşünmek bir insan eylemdiri ve bizim kültürümüzde ibadetle mukayase edilerek değer biçilir. Düşünme eylemi insan olmanın bir gereğidir.

İyi ile kötü arasındaki ayrımı akıl yoluyla yapmak mümkün müdür? Akıl tek başına insan eylemlerinin doğru veya erdemli olmasına yetmez. Bunun için gerekli olan bir diğer araç vicdandır.

Vicdan da tıpkı akıl gibi potansiyel olarak insanla birlikte gelen bir donanımdır. Belki de akılı doğruya yönlendiren şaşmaz terazidir. Her insanda var olan bu terazi kültürümüzde yaratıcının insandaki temsilcisi veya sesi olarak görülmektedir. İnsanda yaratılıştan gelen bir donanım olan vicdan insanı erdemli olmaya götüren insanın içindeki ahlâkî otoritedir. Bu otorite ahlâkî değerler ve eylemler hakkında hüküm verir ve yargılama yapar. Bir başka ifade ile vicdan, insanda yaratılışı gereği var olan iyiyi ve kötüyü ayırt etme yeteneğidir.

Vicdan, niyet ve eylemler üzerindeki etkisi ile düşünme kabiliyetinin gelişmesine ve dinî duyarlılığın güçlenmesine yol açar. Vicdan, bireyin iç dünyasında sorgulayıcı ve yargılayıcı bir güç olarak bireyi doğru yola götürür.

İnsanın vicdanlı olması onun fıtratı ile ilişkilendirilmektedir. Fıtratı bozulmamış bir insan, iyi ve doğru davranışlarından dolayı mutluluk ve huzuru bulur. Fıtratı bozulmuş bir insan, vicdanı devrede olmadığı için, kötü veya vicdansız davranışlarından dolayı üzüntü, suçluluk ve pişmanlık içinde yaşam sürdürür. Bu durumda vicdan, kişinin davranışlarında tutarlı olmasını, kendi kendini denetlemesini sağlayan bir otorite olarak görev yapar.

İnsanlık tarihi vicdanı insanlık kültürü içinde çok değerli ve gerekli görmüştür. Günümüzde pozitivist yaklaşımla ölçülemese de insanlık, vicdan, merhamet gibi insana dair üstün nitelikler aranır olmuştur. Mevcut eğitim sistemleri içinde yer bulamayan bu kavramlar insanlık kültürü içinde derinden devam etmektedir. İnsanlığın maruz kaldığı felaketlerde ortaya çıkan bu yüce değerler adeta eğitim sistemlerine rağmen gizli bir örgüt gibi çalışmasına ve eylemlerine devam etmektedir.

Vicdan ile ilgili tespitler insanlık kültürünün günümüze bakışını ortaya koymaktadır:

Çıkar konuşunca, vicdan susar.

Temiz bir vicdandan daha yumuşak bir yastık yoktur.

Vicdan azabı korkunç bir duygu. Beklemek ise ondan daha korkunç.

Vicdanınızı bahanelerle rahatlatamazsınız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve torostimes.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.