Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Nobel kardeşliği... Orhan Pamuk'tan Bahçeli açıklaması

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 28.02.2025 - 16:16, Güncelleme: 28.02.2025 - 16:16
 

Nobel kardeşliği... Orhan Pamuk'tan Bahçeli açıklaması

Öcalan'ın PKK'ya yaptığı 'silahları bırakın' çağrısının ardından Orhan Pamuk ne diyeceği merak ediliyordu.

Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat Ödülü’nü almadan önce Ermeni meselesi üzerine yaptığı açıklamalarla dünyada manşet olmuş, Türkiye’deki Kürt sorunu hakkında ise sayısız kez kalem oynatmıştı. Hükümeti eleştiren, tabulara dokunan cesur çıkışlarıyla tanınan bu yazar, 27 Şubat 2025’te Abdullah Öcalan’ın “silah bırakma ve PKK’nın feshi” çağrısının okunmasına karşı neden suskun kaldı? Bahçeli için bile “Nobel’e aday olmalı” sesleri yükselirken, Pamuk’un bu tarihi dönemeçte sesini çıkarmaması, hayal kırıklığı ve şüphe uyandırıyor. İşte bu sessizliğin düşündürdükleri... Pamuk’un Geçmişi: Cesaret mi, Opportunizm mi?   Orhan Pamuk, 2005’te İsviçre’de bir gazeteye “Bu topraklarda 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü” dediğinde, uluslararası arenada alkışlanırken Türkiye’de dava yağmuruna tutulmuştu. O dönem “Beyaz Kale”den “Kar”a eserlerinde Kürt meselesini işleyen, hükümet politikalarına sert eleştiriler yönelten Pamuk, Nobel’i 2006’da kazandığında bu çıkışlarının meyvesini topladı. Yüzlerce kez Kürt sorunu üzerine “adalet” ve “barış” çağrısı yaptı, “Türkiye’nin bu yarayı kapatması gerek” dedi. Ancak Öcalan’ın mektubuyla tarih yazılırken, 'cesur' kalem neden köşesine çekildi? Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye” vizyonu Nobel’e aday gösterilirken, Pamuk’un suskunluğu “Nobel’li bir korkaklık mı?” sorusunu akıllara getiriyor.
Öcalan'ın PKK'ya yaptığı 'silahları bırakın' çağrısının ardından Orhan Pamuk ne diyeceği merak ediliyordu.

Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat Ödülü’nü almadan önce Ermeni meselesi üzerine yaptığı açıklamalarla dünyada manşet olmuş, Türkiye’deki Kürt sorunu hakkında ise sayısız kez kalem oynatmıştı. Hükümeti eleştiren, tabulara dokunan cesur çıkışlarıyla tanınan bu yazar, 27 Şubat 2025’te Abdullah Öcalan’ın “silah bırakma ve PKK’nın feshi” çağrısının okunmasına karşı neden suskun kaldı? Bahçeli için bile “Nobel’e aday olmalı” sesleri yükselirken, Pamuk’un bu tarihi dönemeçte sesini çıkarmaması, hayal kırıklığı ve şüphe uyandırıyor. İşte bu sessizliğin düşündürdükleri...

Pamuk’un Geçmişi: Cesaret mi, Opportunizm mi?

 

Orhan Pamuk, 2005’te İsviçre’de bir gazeteye “Bu topraklarda 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü” dediğinde, uluslararası arenada alkışlanırken Türkiye’de dava yağmuruna tutulmuştu. O dönem “Beyaz Kale”den “Kar”a eserlerinde Kürt meselesini işleyen, hükümet politikalarına sert eleştiriler yönelten Pamuk, Nobel’i 2006’da kazandığında bu çıkışlarının meyvesini topladı. Yüzlerce kez Kürt sorunu üzerine “adalet” ve “barış” çağrısı yaptı, “Türkiye’nin bu yarayı kapatması gerek” dedi. Ancak Öcalan’ın mektubuyla tarih yazılırken, 'cesur' kalem neden köşesine çekildi? Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye” vizyonu Nobel’e aday gösterilirken, Pamuk’un suskunluğu “Nobel’li bir korkaklık mı?” sorusunu akıllara getiriyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve torostimes.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.