Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Seher  TAHSİN
Köşe Yazarı
Seher TAHSİN
 

Özgürlük Uğruna Yükselen Sesler

Özgürlük, insanlıkla birlikte başlayan bir meseledir. Tarih boyunca insanlar onun için canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir. Çünkü özgürlük insanın en derin arzusudur. Özgürlük kavramı masa başında rahat bir şekilde klavyeye dokunarak kazanılan bir kavram değildir. Özgürlük korkakların işi değil cesaretin ürünüdür. Ne pahasına olursa olsun direnen bir ruhtur. Özgürlüğü anlamlı kılan da budur. Türk tarihinde, sayısız devlet kurmuş bir millet özgürlük için savaşan şahsiyetler ve devletlerle doludur. Göktürkler de bağımsızlıklarına düşkün bir millet olarak özgürlükleri için büyük mücadeleler vermişlerdir. Onların "Türk budun yok olmasın diye, kendim için gece uyumadım, gündüz oturmadım" sözü, bu uğurda gösterdikleri fedakârlığın en güzel örneğidir. Kürşat ve 40 çerisi Türk kültüründe en güçlü özgürlük isyan hareketlerinden biridir. Her ne kadar Kürşat sonuca ulaşamasa da amacını gerçekleştirebilmek, esaretten kurtulmak ve sonrakilere cesaret vermek için büyük gürültü çıkarmıştır. Bir diğer özgür ruhlu örneği sergileyen Sumud filosundaki cesur aktivistlerdir. Birçok milletten inançlı, inançsız düşünceye sahip insanların insani yardımları Gazze’ye ulaştırmak için ölümü göze alarak Gazze’ye yol aldı.  Kahraman aktivistlerin gürültü çıkartmasıyla hareketlenen, Vicdan ve Özgürlük filosuna verdiği cesaretleri ile İnsanlık onurunun pazarlık olmadığını ve insanlık onurunu koruyan aktivistler de tehlikeli yollardan geçerek tarihe isimlerini yazdırmışlardır. Tarihte özgürlük için atılmış başka bir adım, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Fransız İhtilali olmuştur. Aydınlanma düşünürlerinin "özgürlük, eşitlik, kardeşlik" fikirleriyle alevlenen bu hareket, sadece Fransa'yı değil, tüm dünyayı etkilemiştir. Fransız İhtilali, bu evrensel değerleri savunarak, insanlık tarihinde yeni bir sayfa açmıştır. Bu dönemde yaşamış olan aydınlar, özgür düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmuş, bu uğurda büyük bedeller ödemişlerdir. Günümüzde de özgürlük mücadelesi devam ediyor. Farklı coğrafyalarda, farklı nedenlerle insanlar özgürlükleri için savaşıyorlar. Şimdilerde şahit olduğumuz Filistinlilerin direnişi, Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurların yok olmama mücadelesi, Arakanda ve birçok yerde mücadele edenleri geçmiş tarihte olduğu gibi yaşadığımız bu çağda da görebilmekteyiz. Bu mücadelelerde hayatını kaybedenler, tıpkı geçmişteki kahramanlar gibi, insanlık onurunu korumak için canlarını feda ediyorlar. Özgürlük mücadelesi büyük bedeller verilerek kazanılır. Bu bedeller sadece fiziksel değil. Aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutlarının faturasını bedenlere ve ruhlara kesilen ağır ve derin trajik izler bırakmaktadır. İşkence görmüş bedeller, şehit bedenleri Filistinlilerin her gün şahit olduğumuz beyaz kefenlere sarılmış ya da cesetleri parçalanmış çocuk, kadın, erkek bedenleri, yıkılmış evler, dağılmış aileler ve sakat kalan bedenleriyle özgürlük için ağır bedel ödemektedir. Psikolojik ve ruhsal yaralar ise görünür olmasa da uzun süreli geçmeyen travmatik bedellerdir. İşkence izleri bir kanıt, şehit bedenleri bir sembol, sakat kalan bir gazinin vücudu haritadır. Ruhsal travmatikler bir arşiv, açlık grevindeki bir beden slogandır. Demem o ki özgürlük oturduğumuz yerden bedavan kazanılan lütuf değildir. Unutmayalım ki özgürlük, insan olmanın en temel hakkıdır. Geçmişte olduğu gibi bugün de bu hak için mücadele edenlere destek olmak, ne dil, ne din, ne de ırk ayrımı gözetmeksizin, insanlık adına sesimizi yükseltmek bir görevdir. Dünyanın her neresinde olursa olsun insanın yaşama hakkının alınmaması, özgürlüklerinin çalınmaması için onların sesi olmak, onların yanında durmak, özgürlüğün değerini bilmek ve korumak hepimizin sorumluluğudur. Özgürlük, sessiz kalınarak kazanılmaz. Malcolm X'in dediği gibi, "Eğer bir şey istiyorsan gürültü yapman iyi olur." Sevgiyle Kalın...
Ekleme Tarihi: 18 Ekim 2025 -Cumartesi
Seher  TAHSİN

Özgürlük Uğruna Yükselen Sesler

Özgürlük, insanlıkla birlikte başlayan bir meseledir. Tarih boyunca insanlar onun için canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir. Çünkü özgürlük insanın en derin arzusudur.

Özgürlük kavramı masa başında rahat bir şekilde klavyeye dokunarak kazanılan bir kavram değildir. Özgürlük korkakların işi değil cesaretin ürünüdür. Ne pahasına olursa olsun direnen bir ruhtur. Özgürlüğü anlamlı kılan da budur.

Türk tarihinde, sayısız devlet kurmuş bir millet özgürlük için savaşan şahsiyetler ve devletlerle doludur. Göktürkler de bağımsızlıklarına düşkün bir millet olarak özgürlükleri için büyük mücadeleler vermişlerdir. Onların "Türk budun yok olmasın diye, kendim için gece uyumadım, gündüz oturmadım" sözü, bu uğurda gösterdikleri fedakârlığın en güzel örneğidir. Kürşat ve 40 çerisi Türk kültüründe en güçlü özgürlük isyan hareketlerinden biridir. Her ne kadar Kürşat sonuca ulaşamasa da amacını gerçekleştirebilmek, esaretten kurtulmak ve sonrakilere cesaret vermek için büyük gürültü çıkarmıştır.

Bir diğer özgür ruhlu örneği sergileyen Sumud filosundaki cesur aktivistlerdir. Birçok milletten inançlı, inançsız düşünceye sahip insanların insani yardımları Gazze’ye ulaştırmak için ölümü göze alarak Gazze’ye yol aldı.  Kahraman aktivistlerin gürültü çıkartmasıyla hareketlenen, Vicdan ve Özgürlük filosuna verdiği cesaretleri ile İnsanlık onurunun pazarlık olmadığını ve insanlık onurunu koruyan aktivistler de tehlikeli yollardan geçerek tarihe isimlerini yazdırmışlardır.

Tarihte özgürlük için atılmış başka bir adım, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Fransız İhtilali olmuştur. Aydınlanma düşünürlerinin "özgürlük, eşitlik, kardeşlik" fikirleriyle alevlenen bu hareket, sadece Fransa'yı değil, tüm dünyayı etkilemiştir. Fransız İhtilali, bu evrensel değerleri savunarak, insanlık tarihinde yeni bir sayfa açmıştır. Bu dönemde yaşamış olan aydınlar, özgür düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmuş, bu uğurda büyük bedeller ödemişlerdir.

Günümüzde de özgürlük mücadelesi devam ediyor. Farklı coğrafyalarda, farklı nedenlerle insanlar özgürlükleri için savaşıyorlar. Şimdilerde şahit olduğumuz Filistinlilerin direnişi, Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurların yok olmama mücadelesi, Arakanda ve birçok yerde mücadele edenleri geçmiş tarihte olduğu gibi yaşadığımız bu çağda da görebilmekteyiz. Bu mücadelelerde hayatını kaybedenler, tıpkı geçmişteki kahramanlar gibi, insanlık onurunu korumak için canlarını feda ediyorlar.

Özgürlük mücadelesi büyük bedeller verilerek kazanılır. Bu bedeller sadece fiziksel değil. Aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutlarının faturasını bedenlere ve ruhlara kesilen ağır ve derin trajik izler bırakmaktadır. İşkence görmüş bedeller, şehit bedenleri Filistinlilerin her gün şahit olduğumuz beyaz kefenlere sarılmış ya da cesetleri parçalanmış çocuk, kadın, erkek bedenleri, yıkılmış evler, dağılmış aileler ve sakat kalan bedenleriyle özgürlük için ağır bedel ödemektedir. Psikolojik ve ruhsal yaralar ise görünür olmasa da uzun süreli geçmeyen travmatik bedellerdir.

İşkence izleri bir kanıt, şehit bedenleri bir sembol, sakat kalan bir gazinin vücudu haritadır. Ruhsal travmatikler bir arşiv, açlık grevindeki bir beden slogandır. Demem o ki özgürlük oturduğumuz yerden bedavan kazanılan lütuf değildir.

Unutmayalım ki özgürlük, insan olmanın en temel hakkıdır. Geçmişte olduğu gibi bugün de bu hak için mücadele edenlere destek olmak, ne dil, ne din, ne de ırk ayrımı gözetmeksizin, insanlık adına sesimizi yükseltmek bir görevdir. Dünyanın her neresinde olursa olsun insanın yaşama hakkının alınmaması, özgürlüklerinin çalınmaması için onların sesi olmak, onların yanında durmak, özgürlüğün değerini bilmek ve korumak hepimizin sorumluluğudur.

Özgürlük, sessiz kalınarak kazanılmaz. Malcolm X'in dediği gibi, "Eğer bir şey istiyorsan gürültü yapman iyi olur."

Sevgiyle Kalın...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve torostimes.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.