Memleketin en önemli sorunlarından biri eğitim sistemidir. Yıllar boyunca eğitim sistemine dair nice yazılar yazıldı ve çizildi. Ortaya yeni birşey koyacak ya da konuşulmamış bir şeyi yazacak değilim. Fakat birtakım sorunları dile getirmenin mesuliyetini hissediyorum.
Öğretmen Akademileri Ne İşe Yarar?
İl Milli Eğitim Müdürlükleri, Milli Eğitim Bakanlığı’nın vilayetlerdeki şubeleri ve uygulayıcılarıdır. Bu zeminde söz konusu müdürlükler eğitim müfredatının uygulanmasından tutunda eğitimdeki sorunların çözümüne dek birçok hususta sürecin yönetimini üstlenir.
2024 yılında MEB tarafından “Öğretmen Akademileri” adı altında bir proje başlatıldı. Geçen hafta akademinin kapanış ve mezuniyet töreni icra edildi. Nasıl bir verim elde edildi ya da hedeflere ulaşma noktasında nasıl bir başarı sağlandı, orası bilinmiyor.
Sahi, akademinin eğitime katkısı ve eğitim sisteminin kazanımına dair neler söyleyebilirsiniz? Merak ediyorum.
Son zamanlarda gündemde olan “Türkiye Yüzyılı” mefkûresine eklemlenen “Maarif Modeli” idealine binaen Öğretmen Akademilerinin faydası, konumu ve önemi nedir? Sahaya yansıyacak ve Maarif Modeline katkı sağlayacak şekilde projeleri var mı? Bu bağlamda İl Milli Eğitim Müdürlüğü Maarif Modelimize uygun olarak kaç tane etkinlik projesi hazırladı ya da hayata geçirdi?
Eğitim Akademisinin akademik camiamızla bağı var mıdır? İlham kaynağı nedir? Bir kaç aylık eğitimle öğretmenlerin “akademik beceri ve tecrübe kazanmalarını sağlamak” için biraz fazla iddialı değil misiniz? Bunlar tartışmalı konular.
Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne net bir sorum olacak. Açık konuşayım. Mersin Üniversitesi destekli “Düşünmeyi Düşünen İnsan” başlıklı bir etkinlik İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki bir ekip tarafından programın ikinci gününde iptal edildi. Neden? Türkiye Yüzyılı mottosundan ve Maarif Modelinden rahatsız olanlar mı var? Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinden rahatsız olanlar bu etkinliği iptal ettirerek tepkilerini dolaylı olarak göstermiş olabilirler mi?
Bu etkinlik kapsamındaki düşünme, düş ve hayal gücü, muhayyile, tasavvur, akıl ve zekâ ilişkisi, beyin, kalp, dimağ, nazar ve tefekkür kavramları, bilgi türleri olan malumat, bilgi, irfan ve hikmet, düşünme becerileri olan yaratıcı, eleştirel, yansıtıcı, lateral, analitik, metabilişsel, özenli ve yakınsak düşünme maarif modeline uymadı mı? Anadolu İrfanının temsilcileri olan Ahmed Yesevî, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Neşet Ertaş, Âşık Veysel konularına kim karşı çıktı?
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline uygun tek etkinlik olan Düşünmeyi Düşünen İnsan etkinliğinin ikinci gününde apar topar iptal edilmesi Öğretmen Akademilerininin akademik düyeyini yükseltti mi?
Havanda Su Dövmeyin!
Hiçbir kurumun emeğinin zayi olmasını istemeyiz. Kapanış töreni yapılan projenin akıbeti nedir, gelecekte nasıl bir surette tatbik edilecek, sahaya nasıl yansıyacak bilemiyoruz; fakat akademi sürecine dair malumatın verilmemesi dikkatleri celb ediyor.
Hedefler ve kazanımlar arasında bir makas açıklığı var mı, ne derece verim elde edildi, istatistiki bilgiler nelerdir, bunlara dair bir rapor var mıdır? Söz konusu malumatın kamuoyuyla ya da eğitim camiası ile paylaşılması gerekmez mi?
En azından eğitim ile ilgili olan basın kuruluşlarının sürece dair birtakım bilgileri edinebilmeleri için şeffaf olunabilirdi. Böylelikle İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ait kaynakların “yerinde ve etkili kullanımı’’ hususunda dair kanaat sahibi olurduk.
Ne yazık ki akademi sürecinin başarılı olduğunu kabul edercesine bir kapanış töreni gerçekleştirmek, şahsen merakımı gidermedi. Yani hedefleri gerçekleştirme noktasında ne aşamadasınız, diğer vilayetlerimizde durum hangi seviyede?
Nihayetinde Mersin'in başarısı ve başarısızlığını değerlendirmek mümkün olmuyor. Tüm bu soruların yanıtlarını bulmak benim için imkânsız; fakat Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bu çerçevede hassasiyet taşımasını ve eğitime dair tespitlerin kamuoyuyla paylaşılması makul olurdu.
Sorunların Kıskacındaki Eğitim
Şehrimizin eğitim-öğretim etkinliklerinin hemen her aşamasında sorunların var olduğunu biliyoruz. Bu konuyla alakalı nice şikâyet işitiyor ve malumata da şahit oluyoruz. Maarif modelinin temel taşlarından olan ve eğitimdeki temel beklentiler olan adalet, hikmet, merhamet, iyilik ve doğruluk kavramları hangi etkinliklerde yer aldı? Bu konuda ne denli bir başarı elde edildi, merak ediyorum.
Eğitimde şiddet, uyuşturucu, gayri ahlaki yaşantılar, alkol ve sigara tüketimi gibi sorunlar eğitimin ilk kademesine kadar yayılmışken Öğretmen Akademileri nasıl bir katkı sundu ve sunacak?
Sanırım sorunların çözümü noktasında ciddi bir ehem ve mühim değerlendirmesi yapmak ve buna uygun bir çözüm metodu geliştirmek varken istikameti ve akıbeti bilinmeyen Öğretmen Akademileri üzerinde emek sarf etmek öncelik olmamalıydı.
Bu sorunlardan MEB gibi İMEM de mesul. İlkokullardan liselere kadar eğitim kurumlarında şiddetin kol gezmesine çözüm üretmek ve eğitimde güvenliği sağlamak daha ciddi bir girişim olabilirdi.
Öğretmen sorunlarının, öğretmen atamalarının azlığının ve maaşların düşüklüğünün hat safhada olduğu bir eğitim sisteminde “Eğitim Akademisi” fikri, tabiri caizse bir ütopya değil mi? Öğretmenler yıllarca eğitim görerek fakültelerden mezun oluyorlar. Bunca zaman kazandırılamayan bir becerinin iki ya da üç ay içinde kazandırılabileceği fikri mümkün mü?
Eğitim dünyamızda yol uzatmaya ve kafa karıştırmaya gerek yok. Çözümü öncelik arz eden sorunlara odaklanmak, hedefe bir adım daha yaklaşmak olacaktır. Bunun aksi ise havanda su dövmek olacaktır.