Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Zeynel TOROS
Köşe Yazarı
Zeynel TOROS
 

Mersin Şehir Hastanesinde Neler Oluyor?

Kentimizin güzide hastanesi olan Şehir Hastanesi'nde yaşandığı iddia edilen hadiseleri gündeme taşımak istiyorum. Hemen herkesin işittiği bir sorunu konuşmak istedim. Son dönemlerde tarafıma bu hususta nice şikâyet ulaştı. Elbette ki buna sessiz kalmanın, bu vebale ortak olmak olduğunu biliyorum. İddialara Gel Vatandaş! Şehir Hastanesi malumunuz olduğu üzere Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir kamu müessesesidir. Tüm düzen ve işleyiş tamamen kanunlar dairesinde gerçekleşir; fakat hastanede “benim kanunlarım geçerli” diyenler var mıdır, acaba? Elbette ki var. Bunda ne var ki, diye sorabilirsiniz. Size somut olarak izah edeyim. Bir rahatsızlığınız var ve buna deva bulmak için hastaneye gidiyorsunuz. Başka nereye gidebilir ki insan, kime güvenebiliriz? Çaresiziz. Özel hastanelerin durumu ortada. Vatandaş mecbur kalmadıkça gidemiyor özel hastaneye. Devletin hastanesine güvenmekten başka bir çaremiz yok. Evet. Rahatsızlığınız için gittiğiniz hastanede doktor, sizin rahatsızlığına göre bir ilaç tavsiye etmek yerine “anlaşmalı olduğu şirketin ilacını” almanız gerektiğini söylüyor. Tabi bunu sizinle konuşmak yerine reçeteye yazıyor. Siz de durumun farkında olmadan bu talebi yerine getiriyorsunuz. Son zamanlarda “bu ilaçların faydasını görmedim” diyen herkes bu sorunu yaşamıştır. Anlayacağız, bazı doktorlar herhangi bir şirketten aldığı para karşılığında “ister faydalı olsun, ister olmasın” düşüncesiyle, işbirliği yaptığı şirketin ilacını reçetenize yazıyor. Nihayetinde vatandaşın parası birkaç tuzu kuru şirketin ve işbirlikçi doktorun cebine gidiyor. Vatandaş ise hastalıkla boğuşmaya devam ediyor. Bu ahlaksızlığa kim dur diyecek, ey halkım? Söz konusu bir hastalığın tedavisinde onlarca çeşit ilaç varken reçetelere hep aynı ilacı yazmak da nedir! Bitmedi… Dahası da Var! Bazı Ortopedi, beyin cerrahisi ve birkaç birim daha anlaşmalı firmalar ve medikallerle “yüzde” üzerinden kâr alıyor, deniyor. İddialar bu yönde. Yani ne kadar kazandırırsan, o kadar kazanırsın! Tedavi olmak için kamu kurumuna itibar eden vatandaşlar nezdinde bu kurumun ciddiyeti ve güvenirliği kalmış mıdır? Hastane ile ilgili farklı iddialar da var. Ortopedi bölümüne giden bir hasta PRP işlemi için elden ücret ödüyormuş. Mesela cildiye birimine giden biri botoks PRP işlemi yapmadan önce, bazı doktorlar peşinen ve elden parayı alıyorlar. Platin uygulaması için de aynı durum söz konusu. Beyin cerrahi biriminde de “parayı veren düdüğü çalar” cinsinden bir uygulama geçerli imiş… Merak ediyorum, bu meselenin aslı astarı nedir, sayın başhekim bey? Mersin İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, hastanede elden alınan para olmuş mudur, bunun için bir açıklama yapacak mısınız? Bildiğimiz kadarıyla sağlık hizmetleri ücretsiz; fakat yukarıda bahsini ettiğim hizmetler karşılığında para mı alınıyor halktan? Ya da kamu hastanesini özel klinik olarak kullanan doktorlar mı var? “Bu işi yaparız; ama biraz tuzlu olur” gibisinden konuşan doktorlar olmuş mudur? Son dönemlerde “bıçak parası” gibi taleplerle vatandaşlardan para koparılması vâki olmuş mudur? Açıklama Bekliyoruz! Hastanelerdeki durumla alakalı iddiaları gündeme taşıma mesuliyetim gereğince hareket ediyorum. Elbette ki vatandaşların karşı karşıya kaldıkları problemleri gündeme taşıyacağım. Bazı doktorlara kızıyorum. Milleti yanlış yönlendiriyorlar. Çok basit bir hadise anlatayım. Egzama tedavisi için hastanenize gelen insanlara belirli markaların losyon ve şampuanlarını yazıp insanları eve gönderiyorlar. İnsanlar yıllarca bu ilaçları kullanıyor; ancak rahatsızlık günden güne ilerliyor. Sizin doktorlarınızın, egzamanın bir bağırsak problemi olduğunu bilmemeleri mümkün mü? O halde neden sadece bir losyon ve şampuan ile hastalar eve gönderiliyor ki? Neden insanlar ilaçlara bağımlı bırakılıyor. Bu işin tedavisi için içten bir tedavi yöntemi de uygulanamaz mı? Herkesi kastetmiyorum. Bunu yapanlara dikkat çekiyorum. Ben bir gazeteci olarak bunu bilirken, doktorlarınızın “hasta yüzüne bakmadan” reçete yazıp hastaları eve göndermeleri ve sadece belirli firmalara ait ilaçları reçetelendirmeleri etik olabilir, yasal da olabilir; ama helal değildir. Kul hakkıdır. İnsanlar hastalıklarına derman bulmak için geldikleri şu güzelim hastanede, bazı doktorlar tüccar gibi hareket ediyor. Haber etmek istedim. Arz ederim!
Ekleme Tarihi: 21 Haziran 2025 -Cumartesi
Zeynel TOROS

Mersin Şehir Hastanesinde Neler Oluyor?

Kentimizin güzide hastanesi olan Şehir Hastanesi'nde yaşandığı iddia edilen hadiseleri gündeme taşımak istiyorum. Hemen herkesin işittiği bir sorunu konuşmak istedim. Son dönemlerde tarafıma bu hususta nice şikâyet ulaştı. Elbette ki buna sessiz kalmanın, bu vebale ortak olmak olduğunu biliyorum.

İddialara Gel Vatandaş!

Şehir Hastanesi malumunuz olduğu üzere Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir kamu müessesesidir. Tüm düzen ve işleyiş tamamen kanunlar dairesinde gerçekleşir; fakat hastanede “benim kanunlarım geçerli” diyenler var mıdır, acaba? Elbette ki var.

Bunda ne var ki, diye sorabilirsiniz. Size somut olarak izah edeyim. Bir rahatsızlığınız var ve buna deva bulmak için hastaneye gidiyorsunuz. Başka nereye gidebilir ki insan, kime güvenebiliriz? Çaresiziz. Özel hastanelerin durumu ortada. Vatandaş mecbur kalmadıkça gidemiyor özel hastaneye. Devletin hastanesine güvenmekten başka bir çaremiz yok.

Evet. Rahatsızlığınız için gittiğiniz hastanede doktor, sizin rahatsızlığına göre bir ilaç tavsiye etmek yerine “anlaşmalı olduğu şirketin ilacını” almanız gerektiğini söylüyor. Tabi bunu sizinle konuşmak yerine reçeteye yazıyor. Siz de durumun farkında olmadan bu talebi yerine getiriyorsunuz.

Son zamanlarda “bu ilaçların faydasını görmedim” diyen herkes bu sorunu yaşamıştır. Anlayacağız, bazı doktorlar herhangi bir şirketten aldığı para karşılığında “ister faydalı olsun, ister olmasın” düşüncesiyle, işbirliği yaptığı şirketin ilacını reçetenize yazıyor.

Nihayetinde vatandaşın parası birkaç tuzu kuru şirketin ve işbirlikçi doktorun cebine gidiyor. Vatandaş ise hastalıkla boğuşmaya devam ediyor.

Bu ahlaksızlığa kim dur diyecek, ey halkım?

Söz konusu bir hastalığın tedavisinde onlarca çeşit ilaç varken reçetelere hep aynı ilacı yazmak da nedir!

Bitmedi… Dahası da Var!

Bazı Ortopedi, beyin cerrahisi ve birkaç birim daha anlaşmalı firmalar ve medikallerle “yüzde” üzerinden kâr alıyor, deniyor. İddialar bu yönde. Yani ne kadar kazandırırsan, o kadar kazanırsın!

Tedavi olmak için kamu kurumuna itibar eden vatandaşlar nezdinde bu kurumun ciddiyeti ve güvenirliği kalmış mıdır?

Hastane ile ilgili farklı iddialar da var. Ortopedi bölümüne giden bir hasta PRP işlemi için elden ücret ödüyormuş. Mesela cildiye birimine giden biri botoks PRP işlemi yapmadan önce, bazı doktorlar peşinen ve elden parayı alıyorlar.

Platin uygulaması için de aynı durum söz konusu.

Beyin cerrahi biriminde de “parayı veren düdüğü çalar” cinsinden bir uygulama geçerli imiş…

Merak ediyorum, bu meselenin aslı astarı nedir, sayın başhekim bey?

Mersin İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, hastanede elden alınan para olmuş mudur, bunun için bir açıklama yapacak mısınız?

Bildiğimiz kadarıyla sağlık hizmetleri ücretsiz; fakat yukarıda bahsini ettiğim hizmetler karşılığında para mı alınıyor halktan?

Ya da kamu hastanesini özel klinik olarak kullanan doktorlar mı var?

“Bu işi yaparız; ama biraz tuzlu olur” gibisinden konuşan doktorlar olmuş mudur?

Son dönemlerde “bıçak parası” gibi taleplerle vatandaşlardan para koparılması vâki olmuş mudur?

Açıklama Bekliyoruz!

Hastanelerdeki durumla alakalı iddiaları gündeme taşıma mesuliyetim gereğince hareket ediyorum. Elbette ki vatandaşların karşı karşıya kaldıkları problemleri gündeme taşıyacağım. Bazı doktorlara kızıyorum. Milleti yanlış yönlendiriyorlar.

Çok basit bir hadise anlatayım. Egzama tedavisi için hastanenize gelen insanlara belirli markaların losyon ve şampuanlarını yazıp insanları eve gönderiyorlar. İnsanlar yıllarca bu ilaçları kullanıyor; ancak rahatsızlık günden güne ilerliyor. Sizin doktorlarınızın, egzamanın bir bağırsak problemi olduğunu bilmemeleri mümkün mü?

O halde neden sadece bir losyon ve şampuan ile hastalar eve gönderiliyor ki?

Neden insanlar ilaçlara bağımlı bırakılıyor. Bu işin tedavisi için içten bir tedavi yöntemi de uygulanamaz mı?

Herkesi kastetmiyorum. Bunu yapanlara dikkat çekiyorum.

Ben bir gazeteci olarak bunu bilirken, doktorlarınızın “hasta yüzüne bakmadan” reçete yazıp hastaları eve göndermeleri ve sadece belirli firmalara ait ilaçları reçetelendirmeleri etik olabilir, yasal da olabilir; ama helal değildir. Kul hakkıdır.

İnsanlar hastalıklarına derman bulmak için geldikleri şu güzelim hastanede, bazı doktorlar tüccar gibi hareket ediyor.

Haber etmek istedim. Arz ederim!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve torostimes.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.